🪵Kabe’ye sinen asil koku

“Ûd, kendisini koklayanları manen, ruhen ve zihnen müspet yönde etkiler. Zihin açan, dikkat toplayan, hafızayı kuvvetlendiren bir özelliği vardır. Bu dünyadaki tanıdık hiçbir korkuya benzemez. Ötelerden, çok uzaklardan geldiğini her zaman ifade eder kendi haliyle. Ûd tütsüsü, müslümanların haricinde de kullanıla gelmiş bir buhurdur. Cahiliye devrinde Mekkeliler, Kabe’nin etrafına tertip ettikleri merasimlerinde ûd tütsüsünü mutlaka yakarlardı. Peygamer Efendimizin -Sallallahu aleyhi ve sellem- hayatını konu alan siyer kitaplarında, Mekke-i Mükerreme feth edildiğinde Kabe’yi Muazzama çevresinde tütsü yakan bir hanımdan bahsedilir. İslam’ın gördüğü en muhteşem fetih günü de beytullah putlardan temizlenecek, Peygamer Efendimiz -Sallallahu aleyhi ve sellem- kendi eliyle mukaddes mabedi zemzem suyla yıkayacaktır. Ardından, ûd yağını Kabe-i Müşerrefe duvarına süren Efendimiz, kıyamete kadar devam edecek bir usul hediye eder bizlere. Günümüzde Kabe-i Muazzama’nın duvarları, her namaz öncesinde yoğunluğu ûd olan özel bir karışımla kokulandırılmaktadır. Görevliler avuç avuç ûd yağı sürerler Kabe-i Muazzama’nın duvarlarına ve örtüsüne. Ne kadar mühimdir ki Haremi Şerif idaresinde sırf bu işi takip eden murakıblar vardır. Beytullaha gidip yüz süren, örtüsüne yapışıp dua eden herkes bilir bu uhrevi kokuyu aslında. Ayrıca günde üç sefer ûd tütsüsü dolaştırılır Haremi Saadet’te. Buhurdanlıklardan göğe yükselen kokular, tıpkı Asrı Saadet’te olduğu gibi ayrı bir hava verir mukaddes mekana.“

Kaynak: Gönüllere Sefâ Medine-i Münevvere, Fatih Karaboğa