-
Baklî’nin Arâis adlı eserinde şöyle der:
“Allah Teâlâ, yakîni zayıf olanları şöyle tavsif ediyor: Kendisine Allah’ın imtihanının elemi dokunduğu zaman O’nu tanımadan O’na dua eder. O’nun nimeti kendisine ulaştığı zaman ise nimetle nimet verenden perdelenir. Böylece her iki yoldan da câhil kalır. Ne belâda sabredici, ne de nimetlere erdiğinde şükredici olur. Bu durum onun Rabbini tanımamasındandır. Rabbini ma’rifet sıfatı ve muhabbet halâveti/tadı ile idrak etmiş olsaydı, kendisine dilediğini yapması için nefsini O’na bezlederdi.
Bir âlim der ki: Kulların ilim ve ma’rifeti en az olanı, başına bir sıkıntı geldiğinde Rabbine duâ edendir. Çünkü bir sebeple veya bir sebep için O’na duâ edenleri duâsı, sırf O’nu arzulayıp O’na iştiyak duyarak duâ edinceye kadar illeti ve ârızalarıdır. Hz. Hüseyin (ra) şöyle demiştir: “Âfiyet hallerinde kim Hakk’ı unutursa, sıkıntı ve zorluk zamanlarında Allah onun duâsına icâbet etmez.” (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 17.Cilt, Erkam Yay.)
Arkadaşlar
omhalidbhryn
@omhalidbhryn
Zehrabalikesir
@zehrabalikesir
24-s şükran Manisa
@sukranmanisa
Asiye Polatlı
@asiye
Semra Manisa
@semrayilmazz900gmail-com
Gruplar
Efendi Hazretlerinin Derslerinden Notlar
Herkese Açık Grup
Amediler
Herkese Açık Grup
Büyüklerimizin halleri eğitimdi
Herkese Açık Grup

G21.B- Nefise Trabzon
Çevrim Dışı
Trabzon, Türkiye